Alevilik
Düzgün Baba’ya hakaret eden Dilşa Deniz’in ‘bilimsel’ tezi!
Dilşa Deniz’in yazdığı tez değil. Buna tez diye onay verenler akademisyen değil. Kadın hiç bir kaynak göstermeden attıkça atmış, karaladıkça karalamış.
Yaşar KAYA
Dilşa Deniz’in yazdığı tez değil. Buna tez diye onay verenler akademisyen değil. Kadın hiç bir kaynak göstermeden attıkça atmış, karaladıkça karalamış.
Okur bilgi sahibi olsun diye bir iki konuyu ele alacağım yanlızca.
1- “Kemero Dızgun” diye yazıyor doğrusu “Kemerê Duzgini” olmalıydı. Henia Xaskar yazıyor doğrusu “Heniyê Xaskare” olmalıydı. “Dızgun Bawa” diye yazıyor doğrusu “Duzgın Bava” olmalıydı. “Mığara Çıle” diyor Esketê Çeli’ye. Kadın dil bilmiyor, çekim yapamıyor ama dil üzerinden kutsallarımıza saldırma cüretinde bulunuyor. Bırakalım tez yazmayı bu kadın en temel kavramlar konusunda ciddi bir birikime sahip değil.
2- Yine yazısında “Dızgun’un mezarı olduğu iddia edilen bir alan” diye belirtiyor cahilce. Dersim inancına göre Düzgün Bava sır olmuştur. Dilşa Deniz’in anlatmaya çalıştığı yer HEWS’dir. Sır olmuş bir evliyayı öldürüyor sonrada ona bir mezar yapıyor.
3- Düzgün Bava’ya bilinçlice saldırıyor. Bu cahil hiç ama hiç bir kanıt göstermeden Düzgün Bava yani Sayder’in Khureş’in oğlu olmadığını idda ediyor utanmadan. Yazısında aktaralım:
“Buna dair yapılacak bilimsel akıl yürütümede, Dızgun’un iddia edildiği gibi Kurêş’in oğlu olmadığı, tersine bölgeye dışarıdan gelen bir inanç temsilcisinin ve devamcılarının bölgede yerleşmede kullandıkları bir strateji olduğu mantıklı bir çıkarım olarak belirir.”
Düzgün Bava üzerine binlerce dua, ağıt, söylence var hangisinde ima olarak da olsa bu yönde bir bilgi var. Bu karalama ve itibarsızlaştırma girişimi değilse kaynağı-kanıtı nedir? Ama kadın gözünü karatmış bir kere en temel değerlerimize saldırıyor. Kanıt, belge yok ama “bilimsel akıl yürütme” diye uyduruk bir kavramla saldırısına haklı kılıf bulmaya çalışıyor. Bilimsel akıl deyince bilimsel olmuyor.
Bu saldırılarını, yalanlarını “bilimsel çalışma” kılıfı altına sokarak dokunmaz kılıyor Dilşa Deniz. Eleştirileri yapanları “bilime karşı gelmek gibi” akla ziyan saldırılarla karşılıyor. Yine eleştirileri İŞİD mantığı yada radikal islam etkisine girmek gibi absürt gerekçelerle susturmak etkisizleştirmek istiyor. Bu küfürleri, saçmalıkları bilim olarak sunmak en başta bilime hakarettir.
